Fitoterapi bitkilerle tedavi anlamına gelen son yıllarda modern tıp arenasında yerini salmış bir tedaviler bütünüdür. Aslında bitkilerle tedavi insan hayatının her döneminde büyük rol oynamıştır. Ancak kimyasal ilaçların devreye girmesiyle bitkiler unutulmuş ve geleneksel yöntemler olarak bitki tedavileri pek önemsenmez hale gelmiştir.

Günümüzde ise bitkilerin faydalı bilgileri, modern tıp olanaklarıyla birleştiriliyor. Ve ortaya modern tıp yöntemleriyle oluşturulan yeni ve alternatif bitkisel tedavi yöntemleri ortaya çıkıyor.

Fitoterapi özellikle önleyici tedavi konusunda oldukça etkili bir yöntemdir. Uzmanlık gerektiren bir alan olarak eğitim programları da mevcuttur. Avrupa’da ise fitoterapi oldukça popüler alternatif tıp uygulamaları arasındadır. Ancak fitoterapi desteği sadece alanında uzman kişilerden alınması, sonuçların başarısı açısından önemlidir. Bu alanda uzmanlaşmış kişiler de fitoterapist denilir.

Farmakolojinin bir dalı olan fitoterapi bitkisel ilaçların tıpta kullanımıdır. Fitoterapi nedir sorusu şöyle yanıtlanabilir; ‘’Fitoterapi, belirli kalite, güvenlik ve etkinlik standartlarına göre, hastalıkların veya yaralanmaların tedavisinde, hafifletilmesinde ve/veya önlenmesinde, bitkilerden ve bunlardan elde edilen preparatların bilime dayalı tıbbi kullanımıdır. ”Avrupa Fitoterapi Bilimsel Kooperatifi yani ESCOP, Avrupa da yer alan bitkisel ilaç veya fitoterapi topluluklarını temsil eder.

19.yüzyıldan beri, bilim insanları bitkilerde bulunan aktif içerikleri, yani organizma üzerinde aktif özelliklere sahip maddeleri araştırmış ve tanımlamışlardır. Bu maddeler izole edilmiş ve kimyasal ilaçlara (aspirin, kortizon, antibiyotikler..vb.) dönüştürülmüştür. Bu ilaçların ortaya çıkması, batıdaki bitkisel ilaçların azalmasına neden olmuştur. 1970’lerde kimyasal moleküllerin istenmeyen etkilerine dikkat çekilmeye başlandıktan sonra, doğal çözümlere yönelme olmaya başlandı. Fitoterapi bu gün birçok yaygın hastalığın tedavisinde kullanılıyor.

Fitoterapi düşünüldüğünün aksine uzmanlık gerektiren bir alandır. Bu sebeple de her doktor fitoterapi uzmanı olamaz. Fitoterapist olabilmek için ilgili alanda eğitim almış olmak gerekir.

Eczacılık bitirenler yüksek lisansını bu alanda yaparak uzman olabilirler. Aynı şekilde tıp alanında eğitim görenler, yüksek lisansını bu alanda yapabilirler. Ayrıca bu alanda Sağlık Bakanlığı onaylı sertifika programları da vardır.

Fitoterapi uzmanı olmak için temel özelliklerden biri bitkileri çok iyi tanımak gerekliliğidir. Eczalıkta bu eğitim çok daha kapsamlı olarak verilir. Fitoterapi eğitim programları, Avrupa’da oldukça yaygın olup ülkemizde de yeni yeni yaygınlaşmaktadır. Bu sebeple ülkemizde halen fitoterapi uzmanlarının sayısı çok fazla değildir. Bu alanda uzmanlaşmış doktorlar çeşitli hastalıkların tedavisinde bitkisel yöntemleri başarılı şekilde kullanmakta ve birçok kişinin derdine deva olabilmektedirler.

Bitkilerin kanser tedavisinde kullanımı dünya da uzun zamandır uygulanmaktadır.

Tüm dünyada kemoterapi ve radyoterapi seçeneklerinin yanına bağışıklığı artırıcı hastalıkla mücadeleyi destekleyici fitoterapik bitkisel tedavi seçenekleri yaygın şekilde kullanılıyor.

Bu konuda pek çok bilimsel çalışma bulmak mümkün. Maalesef ülkemizde bu konuda yapılmış çalışma ve hekim sayısı az.

Böyle olunca her kanser hastası radyoterapi ve kemoterapi dışında bir seçeneklerini olmadığını; var olduğunu düşünen hastalarda bu konuda eğitim almamış kisilerden, aktarlardan bir tutam ot oradan, bir tutam ot buradan diyerek dozu belli olmayan gelişigüzel uygulamalardan medet ummaktadırlar.

“Bir ilacı etkili yapan dozudur.” Düşünün antibiyotik az alırsanız etkisi olmaz, fazla alırsanız zehirler. Bu yüzden bitkilerde ilaç gibidir dozunu bilmek ve ne kadar süre kullanacağınızı bilmeniz gerekir.

Bitkilerle tedavi fitoterapi eğitimi almış hekimlerin işidir.

Bağışıklık sistemi kanserden korunmada ve kanser tedavisinde önemli rol oynamaktadır son yıllarda “immünoterapi” yani bağışıklık sistemi temel adam kanser tedavileri yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Fitoterapi yani bitkisel tedaviler kansere karşı mücadelede önemli yardımcılardandır.

Fitoterapi, antikanser bağışıklık sisteminin desteklenmesi, kanser kök hücrelerinin hedeflenmesi, kanser ilaçlarının etkinliğini artırırken, yan etkilerin azaltılmasına yardımcı olmaktadır.

İmmün sistemde bozukluk olması kanser riskini artırır. Stres, depresyon, sigara, işlenmiş gıdalar, çevre kirliliği bağışıklık sistemini bozar.Ani üzüntü, yoğun stres sonrası bağışıklığın zayıflaması sonucu kanser hasta yakalanan pek çok insan mevcuttur.Bunu yakın çevrenizde görmeniz mümkündür.

İmmunsistem üzerine etkili tıbbi ve tamamlayıcı tedaviler birbirleri ile kombine olarak kullanıldığında daha faydalı olmaktadır.Tek taraflı uygulama maalesef çoğu zaman yeterli gelmemektedir.

Fitoterapi, ozon, hacamat ve benzeri tedaviler hep birlikte başarı şansını artırırlar.

Zerdeçal
Limon
Çörek otu
Peygamberimizin “Ölümden başka herşeye devadır” diye buyurduğu çörek otu yağını içemeyenler için, kapsüllerini tavsiye ederim.
Meyan kökü
Yeşil çay
Brokoli

Lütfen detaylı bilgi için WhatsApp +90 (549) 635 03 13 hattımızdan ya da aşağıdaki iletişim formundan açıklayıcı mesajınız ile iletişime geçiniz.